18. Yüzyıldan İtibaren Türkiye'de Türkiye’de Erkek Modası
- Centilmen

- 13 Eki
- 2 dakikada okunur
Türkiye’de erkek modasının gelişimi, 18. yüzyıldan itibaren hem Osmanlı İmparatorluğu’nun iç dinamikleri hem de Batı dünyasıyla kurulan ilişkiler doğrultusunda önemli değişimler göstermiştir. Erkek giyimi tarihsel süreçte; kültürel, ekonomik ve politik etkenlerle şekillenmiş, her dönem kendi estetik anlayışını ve sembollerini yaratmıştır. Bu yazıda, 1700’lü yıllardan günümüze kadar Türk erkek giyiminin başlıca değişim evreleri ele alınacaktır.
18. Yüzyıl: Osmanlı İmparatorluğu’nda Erkek Giyimi
1700’lü yıllarda Osmanlı erkek modası, toplumun sosyal sınıflarını ve dini kimliğini yansıtan zengin bir çeşitlilik sergiliyordu. Erkekler genellikle şalvar, kaftan, cübbe, sarık ve kuşak gibi geleneksel giysiler giyerlerdi.
· Kaftan: Uzun, genellikle ipekli kumaştan yapılan ve işlemelerle süslenen bir dış giysi idi. Sınıf ve statüye göre kaftanın rengi ve kumaşı değişirdi.
· Şalvar: Bacak kısmı bol, belden sıkıca bağlanan pantolon türüydü.
· Sarık: Başın etrafına sarılan uzun kumaş parçası, dini ve sosyal statüyü simgelerdi.
· Kuşak: Belde bağlanan, bazen silah veya kese taşımaya yarayan uzun kumaş parçasıydı.
Bu dönemde Batı modasından etkilenme oldukça sınırlıydı. Ancak 18. yüzyılın sonlarında Lale Devri ile birlikte Batı’ya olan ilgi artmaya başladı.
19. Yüzyıl: Batılılaşma ve Modernleşme Hareketleri
Tanzimat Fermanı (1839) ve Islahat Fermanı (1856) ile birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nda köklü değişiklikler yaşandı. Batı tarzı giyimin devlet memurları ve şehirli erkekler arasında yaygınlaşmasına öncülük edildi.
· Fes: 1826’da yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla birlikte sarığın yerini almaya başladı. Fes, modernleşmenin ve Batılılaşmanın sembolü olarak görüldü.
· Setre Pantolon: Batı tarzı ceket ve pantolon giyimi devlet dairelerinde zorunlu hale getirildi.
· Paltolar ve Yelekler: Özellikle kentli ve bürokratlar arasında popüler oldu.
Bu dönemde, geleneksel kıyafetler kırsalda ve halk arasında varlığını sürdürse de, şehirli erkek modasında Batı etkisi belirginleşti. “Elbise-i resmiyye” denilen resmi kıyafetler ortaya çıktı. Bu dönemde ilk kez kol düğmesi kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştı.
20. Yüzyıl: Cumhuriyet Dönemi ve Modernleşme
1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türk erkek modasında radikal bir dönüşüm yaşandı. Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleştirilen kılık-kıyafet kanunu ile Batılı tarzda giyinmek teşvik edildi ve fes yasaklandı.
· Takke ve Şapka: 1925’te kabul edilen Şapka Kanunu ile şapka zorunlu hale getirildi, fes ve sarık yasaklandı.
· Takım Elbise: Batı tarzı takım elbise ve kravat modern erkek giyiminin temelini oluşturdu.
· Spor Giyim: 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, özellikle gençler arasında spor giyim yaygınlaştı.
Şehirleşme ve sanayileşme ile birlikte kırsal ve kentli arasındaki giyim farkı giderek azaldı. Moda dergileri, sinema ve televizyon, erkek modasının yayılmasında etkili oldu.
21. Yüzyıl: Küreselleşme ve Çeşitlilik
Günümüzde Türkiye’de erkek modası, küresel trendlerle uyumlu olarak oldukça çeşitlenmiştir. Özellikle gençler arasında rahatlık, fonksiyonellik ve kişisel tarz ön plana çıkmaktadır.
· Marka ve Tasarım: Türkiye’de yerli ve yabancı birçok marka erkek giyimine yön vermektedir.
· Kültürel Harman: Geleneksel motifler, modern kesimlerle birleştirilerek yeni tarzlar ortaya çıkmaktadır.
· Teknoloji: Akıllı tekstil ürünleri ve online alışveriş, erkek modasında yeni bir dönemi başlatmıştır.
Sonuç olarak, “Dost başa, düşman ayağa bakar” atasözündeki gibi, kıyafetin toplumdaki yeri ve önemi değişse de, Türkiye’de erkek modası geçmişten günümüze sürekli bir dönüşüm ve yenilenme içindedir.
Sonuç
Türkiye’de erkek modası, 1700’lerden günümüze kadar sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelere paralel olarak büyük bir değişim geçirmiştir. Osmanlı’nın geleneksel kıyafetlerinden Cumhuriyet’in modern çizgilerine, günümüzün küreselleşmiş ve çok katmanlı moda anlayışına kadar her dönemde erkek giyimi, toplumsal dönüşümlerin bir aynası olmuştur.
Yorumlar